3 Ağustos 2009 Pazartesi

hayatımdaki varlığının da yokluğunun da bana zarar vermesi sence de tuhaf değil mi?
peki seninle ne yapmam hakkında bir fikrin var mı?
ama karar verirken şunları da unutma:
-hayatımdan çıktığın anda taak! beynimden vuruluyorum ve anında ölüyorum.
-hayatımda olduğunda ise ölmek üzere olan birinden farkım kalmıyor. yaşamak, nefes almak için ne kadar çırpınsam da ölüm meleği(!) ayaklarımın ucunda olduğu sürece, bütün o çırpınışlarım sadece ölmeden önceki son nefeslerim oluyor.ve sonra ölüm meleğinden(!) bir darbe.bir darbe daha. taak! ölüyorum. ya da idam edilmek üzere olan bir suçlu gibi oluyorum.son dileklerim yerine getirilip mutlu ediliyorum. ama sonra.. taak!
ölüyorum.


tıpkı dün gibi.tıpkı bugün ve hatta yarın gibi..

peki ama hayatta kalmamın bir yolu yok mu!?

bu arada bu gece hayatıma girdiğin günden beri ilk defa "tüm bunlara, yaşadığım herşeye, çektiğim acılara ve verdiğim kayıplara gerçekten de değer mi?" diye düşündüm.
şaşırdın değil mi? ben de!

ölüyorum julien.
öldürülüyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

sophie