25 Ekim 2008 Cumartesi

sabah oldu.

yoksun artık. belki de hiç olmadın.
sahi, böyle bir şey olabilir mi? yani sen gerçekten de benim beynimin yarattığı bir "kahraman" olabilir misin?
kim bilir? belki.
aslında..
buna cevap vermek çok güç.çünkü bir sen benim için gerşek olamayacak kadar mükemmelsin ve diğer yandan çok kısa bir süre öncesine kadar söylediklerin, "tesadüfi" dokunuşların(eşsiz!)...

üstelik seni defalarca gördüm. görmekle kalmayıp sen karşımdayken sadece sana bakmadım.izledim.vücudunun her bir noktasını ezberledim.gözlerin, saçların, ellerin, tenin ve(...)

saçların..
her kestirdiğinde "beğenmedim!çocuk gibi oldum" dediğin ancak her defasında daha da kusursuz gözüken.

ellerin..
incecik, upuzun ve bembeyaz parmakların..
bir erkeğin olamayacak kadar güzel ve sadece senin olabilecek kadar özel, bir o kadar da "erkek".

tenin..
belli sınırlarda ve hep "gizlice" dokunduğum tenin..



dudakların...
ve dudaklarınla başlayıp kalbine inme isteği..


bütün bunlar asla "tamamen" bana ait olamayacak kadar olağanüstü.
hiç benim olmadığın halde bedenini "ait oldukların" ve hatta "birisi"nden bile daha iyi biliyorum.karış karış ezberledim.seni göremediğim günler fotoğrafına dokundum, öptüm.onu sevdim.onu ezberledim.

ve ilk onu kaybettim.senden önce.

...

bir sabah uyandım ve "o" her zaman koyduğum yerde yoktu.sanki ayaklanıp gitmişti.günlerce ağlayarak her yerde aradım.
beni terk mi etmişti?
çok korktum.panikledim.
evin bütün dolaplarının içindeki eşyalara baktım.kitaplar, albümler...
hatta dvd kutularının içine, yemek tarifi kitaplarının arasına bile baktım.
yoktu.
son bir yer kaldığını farkettim.
imkansız.
orada olamaz.olmamalı!

çalışma masamın üst dolabını açtım.
üst üste konmuş üç kutudan ortadakini aldım.korkuyla kapağını açtım.minik notlar, "önemli" cümlelerin yazıldığı küçük renkli kağıtlar, bir su şişesi, 4. aydan kalma bir fiş ve iki defter. içi "sen" dolu iki defter. aylar sonra ilk defa o kutuyu açıp baktığımda içindeydi.fotoğrafın.
çizimlerimin arasına saklanmıştı.
benden kaçmıştı.beni bırakıp gitmişti.öylece.


üstünden bir hafta geçti..
ve sen "mesafe" dedin.
-kırılıyoruz.
-bundan sonra hep böyle mi olacağız? "mesafe"li?
-evet benim kararım bu.
-peki
-kararıma saygı duyduğun için saol. uyumalıyım. iyi geceler.
-peki.


bu kadar.
birkaç cümle ve araya serpiştirilmiş "peki"ler.
kendimi bununla savaşabilecek kadar güçlü hissetmiyorum artık. senin ise aramızda olan(ya da "asla" olmamış mı demeli?) "şey"i devam ettirmeye tahammülün yok.

-peki.

julien.
geçmişim.
bugünüm.
"yarın" olmayanım.
uyku öncesi masalım.
unutulmaz düşüm.
en güzel rüyam..

rüya bitti.
uyan sophie.sabah oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

sophie