19 Nisan 2009 Pazar

az önce farkettim de,
tam ikisaatonaltıdakikadır kımıldamadan senin fotoğrafına bakıyormuşum.

tuhaf.

11 Nisan 2009 Cumartesi

365

365 gün önce bugün hayatım boyunca gördüğüm en güzel rüyayı gördüm.hiç uyanmayacağımı sanmıştım.
yanılmışım.
5 gün önce kadar o rüyayı tekrar gördüğümü düşünerek uykuya daldım.kafamda seninle ve bizimle ilgili yüzbinlerce plan varken, uyandığımda bana sölediklerin sayesinde tekrar bir rüyada olduğumu ve bu rüyadan da uyandığımı farkettim.
nadiren de olsa bu rüyayı görmemi sağladığın için mutluyum.ardından yaşadıklarım bazen "bütün bunlara değer mi?" diye düşünmeme sebep olmuyor değil.ama bunu ben istiyorum.ben istemediğim sürece sen, ne beni mutlu edebilir, ne rüya alemine gönderebilir ne de canımı yakabilirsin.tüm bunların sorumlusu benim.bu yüzden sesimi çıkartmıyorum.çünkü seni herşeyinle kabul ettim.senden gelebilecek her türlü duyguya ve duruma kendi isteğimle en başından razı oldum.
bu yüzden,
yine günler geçsin ve sen yine gel.bana bir rüyayı yaşat.
ve git.

şimdi olduğu gibi.
yine, yeni, yeniden..

7 Nisan 2009 Salı

almost lovers always do...

I never want to see you unhappy,
I thought you'd want the same for me.

Goodbye, my almost lover.Goodbye, my hopeless dream.
I'm trying not to think about you.
Can't you just let me be?
So long, my luckless romance.My back is turned on youI should've known you'd bring me heartache
Almost lovers always do..

I cannot go to the ocean
I cannot drive the streets at night
I cannot wake up in the morning without you on my mind
So you're gone and I'm haunted and I bet you are just fine
Did I make it that
easy to walk right in and out
of my life?


bu kadar çok sevdiğim bir şarkının bugün itibariyle, seninle ilgili olan hayatımın özeti olacağını kim tahmin edebilirdi ki?
24 saat önce hayatım boyunca bana hiç kimsenin söylemediği kadar güzel sözler söyledikten sonra bugün "üzüldün mü sophie?" gibi bir cümle kurman ve benim de "sen nasıl istiyorsan öyle olsun.önemli değil." diye cevap vererek sanki çok olağan birşey yaşıyormuşuzcasına cevap vermem ve ardından playlistimde sıranın almost lover'a gelmesi, yani biz bu konuşmayı yaparken arkadan bu şarkının çalması ve hatta canımı en çok yakan cümleleri kurduğunda alison'ın o insanın içini parçalayan sesiyle "so long, my luckless romance.my back is turned on you, I should've known you'd bring me heartache. almost lovers always do" demesi bir tesadüf mü?